FUAT YALÇIN'ın BLOG'una HOŞGELDİNİZ

Bu blogda kişisel gelişim üzerine yazılar bulacaksınız. Yorumlarınız bekliyorum.
Diğer bloglarıma da girerseniz sevinirim.

15 Haziran 2008 Pazar

SİZ DÜNYANIN EŞSİZ BİR MUCİZESİSİNİZ

Hiç kimsenin zihni bir birine benzemez. Dünyada yaşayan ve geçmişte yaşamış olan insanların hepsi tektir, eşsizdir. Başlangıçta biyolojik olarak bir olsa da yukarıda sözü geçtiği şekilde hücreler arası ilişkilerin herkes için farklılığı nedeniyle her insanın beyin hücresinin içindeki ana dalı , kolları ve küçük dalları yani zihnin özeli tümüyle farklıdır. Bu tespit size yeni bir bakış açısı kazandırmaldır. Bu gerçekten hareketle artık insanların niçin sizin gibi düşünmediğini daha iyi anlarsınız. Artık fikir ve yöntem farklılığını görünce hayrete düşmez ve şaşırmazsınız.Asıl anormal olanın başka birinin tam sizin gibi düşünmesi ve hep sizinle hem fikir olmasıdır. Evet hiç kimse sizin gibi düşünemez , hiç kimse sizin gibi gitar çalamaz, hiç kimse sizin gibi yemek yapamaz, hiç kimse sizin gibi yönetemez. Hiç kimsenin çocuğu sizin çocuğunuza benzeyemez. Bütün bunların tek bir nedeni vardır: siz dünyanın eşsiz bir mucizesisiniz. Bu iyi bir haber değil mi? Ama bir de kötü haber (!) var: Dünyada 6 milyar daha eşsiz mucize bulunmaktadır.



BİLİNÇ NEDİR?
Farkındalık,haberdarlık hali. Zaman,yer ve kendinden haberdar olma.
Bir satın alma işlemi sırasında ne yaparsınız? Alacağınız eşyanın özelliklerini düşünürsünüz. Sonra birkaç yer gezer ve fiyatalara bakarsınız daha sonra karar verir ve satın alırsınız. Veya yolda yürüken önünüze sivri bir taş çıkar ona basmamak için sağa veya sola atlarsınız. Bunlar bilinçli olarak yaptığımız hareketlerdir. Veriler gelir ve biz karar veririz. Bilinçli hareket edebilmek için mutlaka başka verilere de ihtiyaç vardır. Sivri taşın ayağınızı acıtacağını nereden bilirsiniz? Bunu veya benzer bir olayı önceden yaşamışsınızdır o nedenle bu veriyi de kullanırsınız. Bu veriler bilinçaltımızda depolanır bilinç ihtyacı olduğu zaman onu çağırır ve yol gösterir ama nihai karar yine de bilinçtedir. Yani isteyerek sivri taşa basabilrisiniz.





BİLİNÇALTI veya BİLİNÇDIŞI: burada ise tüm hafızamız , yaşadıklarımız, duygularımız eski yargılarımız alışkanlıklarımız depolanmıştır.
Burada daha da fazladan bir takım programlar vardır. zihnin çalışması sırasında anlatılan doğrultuda zihnimizin içinde düşünce kalıpları veya programlar oluşur. Doğduğumuzdan bu yana bize anlatılan hikayeler , yargılar buradadır. Ebeveynlerimiz tarafından anlatılanlar, komşularımızın söyledikleri, okulda öğretmenlerimizin söyledikleri de buradadır. Daha sonra toplumdan gelen yargılar programlar buraya doluşur. Tuttuğunuz takımın size yükledikleri, parti liderlerinin fikir ve yargıları bilinçaltınıza doluşur.
Ne yani ben neciyim? diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Bu programlar bizim düşünce yapılarımızı oluşturur. Birkaç olaydan yola çıkarak bir kişi hakkında kolayca yargıya varırız. Eğer bir kişinin daha önce yaptığı bir eylemden ötürü başarısız olduğunu görmüşsek onun yeni önerilerini de pek incelemeden kolay yola kaçarız ve düşünce kalıbımıza bağlı olarak onun önerilerinde olumlu bir yön bulunmayacağını düşünürüz. Bir kere düşünce yapısını oluşturduğumuzda daha sonra bu yapıyı sağlamlaştıracak tuğlaları bulup çıkartmak zor olmaz. Daha sonra bu kararımızı doğrulayacak yığınla savı bulup çıkarır bilinçaltımız veri haznesinden. Yani içinde bulunan birçok veri içinden yalnız bizim düşünce yapımızı doğrulayacak verileri bulup çıkartır zihnimiz ve diğer verileri eleme işlemine tabi tutar.
Siz bilinçli olarak bu programları görebiliyorsanız ne ala , kendi hedefinize ulaşmak için hangi programlara ihtiyacınız olduğunu saptar diğerlerini silersiniz zayıflatırsınız veya en azından o programları kullanmazsınız. Çünkü onlar zararlıdır çünkü onlar sizi hedefinize ulaştırmayacaktır , o zaman niye kullanasınız ki?
Özetle iş hayatında ve özel hayatımızda mutluluk ve başarılarımızın derecesi düşünce yapılarına yani zihnimizin içindeki programlara da bağlıdır.

.

Hiç yorum yok: